Köyümüz Hakkında


UFACIKLI
Köy Girişi

Doğusunda Mezere ve Turunçlu, batısında Arapmulla, Çopurlar, kuzeyinde Memişkahya, İncirli güneyinde ise Eğrice köyleri bulunmaktadır. Dört tarafı dağlarla çevrili olan köy, yaklaşık 20 bin dekarlık ovanın kuzeyinde kurulmuştur.
Köy ve çevresi kara taşlarla kaplıdır. Karataşlık olarak da anılmaktadır. İlçeye 18 km, Gaziantep’e 45 km’dir.
Eski adı “Aladinek” olan köy, Pazarcık İlçesi’nin ilk kurulduğu yerdir. Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan bölgede kurulan Aladinek şehrini eskiden Babuk Şah adı verilen ağalar ve paşalar yönetilirmiş. Fakat Paşa (Babuk Şah) şehirde değil, Aladinek şehrinin güneydoğusunda, dağ eteğindeki halen mevcut olan “Paşa Mağarası”ndan yönetirmiş.
Aladinek şehri Halep ve Şam’dan gelen kervan yolu üzerinde bulunduğundan kervanların konaklama yeriymiş.
Geçmişte meydana gelen depremde taş üstünde taş kalmamış, sağ kurtulanlar -sağlam zeminli diye- köyün kuzeyindeki dağın eteğine (Haraba mevkii) yerleşmişlerdir. Tarlalarının uzak olması ve su sıkıntısı nedeniyle tekrar eski yerlerine dönmüşlerdir.
Av. Metin Şirikçi’nin “Maraş” adlı kitabında 1503 yılı itibariyle Maraş Aladinek Nahiyesi’ne bağlı 25 köy ve mezradan bahsedilir.
Aladinek, Harmancık, Karagöl-i Diğer, Belpınar, Yılankoz, Dağdancık, ve Çakırca köyleri; Ekizgöl, Armutluca, Yoğunburç, Edek, Salah, Ilıcak, Hopurcık, İğde, Karasarnıç, Arab, Nurman,Toğaçyemez, Kısacık, Batakcık, Eğin, Çukur, Tarla ve Karabük mezraları.
Eskiden büyük bir şehir iken, deprem sonucu küçücük (ufacık) kalan şehre, bu olaydan sonra “Ufacıklı” denilmiştir.
Köy sakinleri değişik bölgelerden gelerek buraya yerleşmişlerdir. Bir kısmı Malatya-Doğanşehir, bir kısmı Gaziantep Araban ve Ağcaburç, diğer bir kısmı da Besni, Turunçlu’dan gelerek yerleşmiştir.
Köyün geçimi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Tarımda Antep fıstığı yetiştiriciliği başta olmak üzere kurum tarım ürünleri yetiştirilir. Yetiştirilen ürünler arasında; sarımsak, kavun, buğday, arpa, nohut, mercimek, burçak ekini (küşne) sayılabilir.
Köyde ilköğretim okulu ve sağlık ocağı bulunmaktadır.
Köyün sınırları içerisinde gezilip görülmeye değer tarihi mekanlar vardır. Bunlardan Yılanlı Mağara, Paşa Mağarası, Kara Mağarası, Üçgöz Mağarası, Mal Höyüğü ve Gaklık dikkat çeken yerlerdir. Ayrıca bölgede tarihi özelliği olan su sarnıçlarına da sıkça rastlanmaktadır.
Köyden Bir Manzara
Köyde Halk Bilimi açısından önemli sayılabilecek, ağızdan ağıza dolaşan halk hikayeleri de vardır. Söylentiye göre; Sürmeli adında bir genç, Telli Senem isimli bir genç kıza aşık olur. Sürmeli, babası ile defalarca dünür gitmelerine rağmen, ailesi Telli Senemi vermez. Bunun üzerine Sürmeli başını alıp köyden gider. Kardeşleri arkasından gitseler de bulamazlar. Bu olaydan sonra Sürmeli’nin kardeşleri kızın babasına giderek yalvara yakara kızı vermeye razı ederler. Sürmeli’yi bir şehirde bulan kardeşleri: “Gel, kızın ve babasının gönlünü ettik, eve dön, seni everelim!” derler.
Sürmeli :
Gitmem gardaş yurdunuz şen ola
Bastığın topraklar teberruk ola
Öylesi memlekette düşmanın varsa
Sılada bir, gurbet el de bir bana
Kardeşi:
Gardaş acı söyleme
Telli Senem’i candan eyleme
Kalk gardaş gidek sılaya doğru
Şu yaşta ahireti boylama
Elin kızı eve geldi, duruyo.
Anam babam senin için aglıyo
Telli Senem karaları bağlıyo
Kalk gardaş gidek sılaya doğru
Sürmeli:
Gitmem gardaş o sılanın düzüne
Huri kızı olsa bakmam yüzüne
Yalnız selam söyle elin kızına
Sılada bir, gurbet el de bir bana
Kardeşi:
Kalk gardaş gidek dağlar başından
Av edek kekliğinden kuşundan
Gökçe Mağara’dan pınarbaşından
Kalk gardaş gidek sılaya doğru
Sürmeli:
Kardaş oralarda dağlarım mı var
Güllü mor sümbüllü bağlarım mı var
Bana kardeş diyen ağalarım mı var
Sılada bir, gurbet el de bir bana

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Köyümüzdeki Lakaplar

Ufacıklı(Aladinek) Köyü